DSP Genel Başkanı Masum Türker, kamuoyunda ''demokratik açılım'' olarak bilinen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki sorunlara çözüm arayan hareketleri olumlu bulduklarını söyledi.
29 Ağustos 2009 17:25
Türker, partisinin Konya İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, ''demokratik açılım'' çalışmalarının ülkenin birinci gündem maddesi haline geldiğini ancak kendilerine göre Türkiye'nin bir numaralı gündeminin ekonomi olduğunu belirtti.
Son 1 yıldır, önce ''Ergenekon'' davasıyla kamuoyunun belli ölçüde yönlendirildiğini savunan Türker, şunları kaydetti:
''Adli tatile girdiğimiz günlerde 'Ergenekon' ikinci planda kaldığında da 'Kürt açılımı' ön plana çıktı. Bugün artık kamuoyunda 'demokratik açılım' olarak konuşulan, Güneydoğu ve Doğu Anadolu'daki sorunlara da çözüm arayan hareketleri biz olumlu buluyoruz.
DSP olarak Türkiye'de herkesin bireysel hak ve özgürlüklerini kullanabildiği, kolektif özgürlüklerin toplumun düzeninin bozmayacak şekilde ve sorumluluk içinde gerektiği yere kadar kullanılabilmesine imkan verilmesinden yanayız.
Irkı, dili, mezhebi, cinsi ne olursa olsun herkesin eşit ve özgür olmasını, DSP'nin olmazsa olmaz temel kurallarından biridir. Ama şu saate kadar Hükümet bir taraftan konuyu tartışmaya açıp iyi yolda giderken, diğer taraftan özellikle Başbakanın kişiliğinde düğümlenen gergin politika nedeniyle ve iç politikada öne geçme kaygısıyla konuyu özellikle çözülemeyecek noktaya getirmektedir.''
Bu konuda Hükümete tavsiyeleri olduğunu belirten Türker, ''Birinci tavsiyemiz muhalefet partileri ne derse desin özellikle bugüne kadar kendileriyle görüşmeyen CHP ve MHP'yi de anlayışla karşılayarak, Başbakanın erk sahibi olarak gerginlik yaratmaktan uzaklaşmasıdır. Bu bağlamda kendisinin Ulusa Sesleniş konuşmasını olumlu buluyoruz. Ancak suratındaki gerginliği tehlike işareti olarak görüyoruz'' dedi.
YUVARLAK MASA TOPLANTISI ÖNERİSİ
''Demokratik açılım'' konusunda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e mektup gönderdiğini ifade eden Türker, şöyle devam etti:
''Bu saatten sonra Başbakan, parti liderleriyle tek tek görüşme konusundaki şansını da kaybetmiştir. Artık ikili görüşmelerin demokratik açılıma çözüm getirmesi mümkün değildir. Bu gerginliğin ortadan kalkması için yuvarlak masa toplantısı yapılması lazım.
Yuvarlak masada ortak çözüm ve ortak bir kırmızı çizgi olgusu yaratılabilir. Zaman geçmeden, bu konu üzerindeki tartışmalar başka yöne gitmeden talebimiz olan yuvarlak masa toplantısı parlamentoda temsil edilen bütün parti liderlerini çağırarak gerçekleştirilmelidir.''